Esrarenkli Bir Hayat
31 Mart 2022
DELİ İBRAM DİVANI - AHMET BÜKE
BİR GÜN TEKBAŞINA - VEDAT TÜRKALİ
Üniversite yıllarında devrimci hareket içindeyken polisten yediği iki tokattan sonra hareketten kopan Kenan'ın bilinç akışı ile başlıyor kitap. Kenan devrimci düşünceye eğilimli ama yazarında sürekli vurguladığı üzere 40'lı yaşlarında ''küçük bir burjuvadır"
Tuzu kurudur Kenan'ın çok emek harcamadan arkasında arkadaşı Rasim'in desteği ile yaşamıştır hep.
Kenan'ın yolu bir gün Günsel ile kesişir ve geride bıraktığı her şeyin Günsel'de yaşadığını görür. Günsel'in devrimci hareket içindeki yeri , cesareti , gençliği ile bencilce bir aşka kapılır Kenan.
Bu bencillik ile eşi Nermin , işi ,hatta kızı Zeynep bile anlamını yitirir onun için. Sıkı sıkıya bağlı olmadığı her şeyden kopar Kenan.
Günsel'in bilinç akışında ise sürekli Kenan'a olan aşkı , Kenan'ın karısı ve kızı , hareket içindeki görevini aşk için ikinci plana atması tedirginliği vardır.
Kenan ne yapsa hep kendini yalnız hisseder ne Günsel ile birlikte iken tam onunladır ne de tam olarak kendini hareketin içinde görür.
Vedat Türkali Kenan ve Günseli bilinç akışı ile anlatırken 27 Mayıs 1960 darbesi öncesi Türkiye siyasi ve toplumsal hareketlerinin etkilediği hayatları da anlatır. Vedat Türkali devrimci bir yazardır bu kitabıyla bence en büyük eleştiriyi devrimci hareket ve CHP' ye yapmış.
Yalnızlık , inançsızlık , kendiyle kavganın romanıdır bence Bir Gün Tek Başına. İnsanın inanacak bir tarafta olmaması da bir yalnızlık çeşididir.
"Ta içimden inanmasam bir yere varılacağına, nasıl duyardım bu tedirginliği iliklerime kadar ? Eski huysuzluğu , geçimsizliğin! Küsüşmediğin , bıkıp yüz çevirmediğin kim var , ne var "
"Bu kadar toplumcu böyle yeraltından başka nerde toplanabilir"
" Nerden, nasıl geleceğini bilmeden gelecek dehşetli güzel günlere inanıyordu"
"Karanlıkta bir yüze konuşmayı sevmem dedi. Hele senin yüzün hiç karanlıkta olmamalı"
"Bizde sürgün de öyledir , dedi, ne öldürürler , ne yemek verirler"
"Bu millet de benim gibi , harfleri tanıyor da daha birbirine vuramıyor"
"Ödümüz patlıyor bizim yanlış arkadaştan, bizi kemiriveriyor çünkü, yapayalnız bırakıyor"
"İnsanlar niye böyle , hep yaslanacak birini arıyorlar? Sınıfa yaslanmasını bilmiyorlar da ondan"
"Konuştuk ya... Akşam söyledim ben her şeyi...Yoksa beni sarhoş mu sandın? Yalandı o...Sarhoş numarası yaptım sana... Konuşmak için iyi olur.. Dinleyen de saçmalıyor der nasıl olsa "
"Türkiye bu! Bütün güzel şeyler yeraltında"
"Peki kime inanacağız? dedi . Erkeğin devrimcisine de inanmadıktan sonra"
"İnsan hem devrimci olur, hem de yol arkadaşının onuruyla oynar, yalan söylerse ona!... Çok ters değil mi?...Pis bir şey. Devrimciliği , toplumun çirkefliklerinden arınma yolu diye biliyoruz "
"Devrimci , pratikte başardığı işle belli olur"
"Her çağda , koşullara göre yapılacak bir işi vardır devrimcinin. Beklemek olur mu boşu boşuna"
"Yıllar yılı gözler yollarda beklenen özgürlük , bir avuç çocuk bağırıp çağırdı diye bahçeye gelecek"
"Kökeninden senin yaran, doğuştan ;iyileşmez ki"
"Hangi yanda olduğunu bilmeyen bir ben varım!...Haklı değil Menderes, biliyorum. Bu çocuklar haklı mı? Bakıp duran halk mı haklı? Ben miyim haklı? Değilim biliyorum. Günsel de değil...Ama devinim içinde.. Haklılığa gidiyor belki de!...Tek başımayım, benim üstüme çöküyor bütün yanlışlar.... Nasıl direneyim? Ezer beni...Yirmi adım ötemde işte Günsel.. Bir atılışta varırım yanına... Nasıl varırım?..."
"Çıraydım , tutuşturdun beni, ağulu bir solukta üfleyip söndürdün şimdi de ; kara kara tütüyorum"
"Mutluluk da yorar insanı. Pırıl pırıl bir ırmakta yüzüyorsun, mutluluk dediğin bu. Bir kıyıda, bir dönemeçte arada bir ortaya çıkıveren pis bulanık akıntılardan uzaklaşacaksın , güçlü kulaçlar atman gerek. Sık sık oldu mu da yoruluyor insan. Timsahlar , su aygırları ,ağulu yılanlar var ırmakta. Ne çok düşmanı var mutluluğun"
16 Şubat 2022
UCUNDA ÖLÜM VAR - KEMAL VAROL
"Yazmamı rüzgar aldı ama derdim olduğu gibi yerinde kaldı. Böcekler dağda değil içimde öttü . Güneş benim üzerimde doğup battı. Ölmedim. Ama yaşadığım da görülmedi dünya üzerinde "
"Dilimin üzerinde bir kelime geziyor elli yıldır ,alıp silen yok"
"Gittin.
"Geleceğim" dedin.
Yalan her ağızda güzel dururdu elbet, bilmedim.
Birinci yıl , bugün , dedim.
İkinci yıl , yarın , dedim.
Üçüncü yıl , baharın , dedim.
Dördüncü yıl , kışın , dedim.
Beşinci yıl , uzakta , dedim.
Altıncı yıl , bari bir rüyada görsem , dedim.
Yedinci yıl , artık gelmez , dedim "
03 Aralık 2021
YEŞİL MÜREKKEP - OSMAN BALCIGİL
03 Kasım 2021
AH'LAR AĞACI - DİDEM MADAK
15 Ocak 2021
FLAMİNGOLAR PEMBEDİR - ASLI PERKER
Çünkü aslında daha iyi yaşamak hiçbir çocuğun umurunda değil. Tek istedikleri anne ve babalarıyla daha çok vakit geçirebilmek.
Konuşmamaya çok alışmış olmalıyım, kelimeler yalnızken bile dökülmüyor ağzımdan.
OSMAN - AYFER TUNÇ
19 Aralık 2020
EŞKİYA KUZA - OSMAN ŞAHİN
27 Nisan 2020
24 TEMMUZ
24 Temmuz sıradan başlayıp acı ile biten bir gündü. Ofisin kapısı açılıp eşimin kafasını gördüm ilk bu çok doğaldı geçerken uğramış olabilir , telefonuma ulaşamamış olablir vs. vs. beyin o an bunu doğal karşılıyor. Sonra arkadan arkadaşımın kafasını gördüm hayret o neden gelmiş diye saniyelik bir düşünce sandalyemden kalkıp ofis kapısına gelmem ve arka tarafda kayınvalidemi görmemle beynim hızlı bi şekilde oğluma bişey olduğu uyarısını vermesi. Soru dolu bakışlarımla tam hatırlamadığım diyaloglar ile eşimin ''baban'' dediğini duydum. Baban mı babam mı , senin baban mı diye sorarak doğru duyduğum gerçeği ötelemeye çalıştım. Sonrası ofiste sandalyede oturduğum karşımda bana acı dolu gözlerle bakan insanların olması.Benim hala kabullenemeyip eşime babamın hala hastahanede mi olduğu durumunun kötü mü olduğu ile ilgili sorularım ve aynı anda babamı arayıp hoşcakal demeliyim düşüncesi sanki bir yolculuğa çıkıyor ve geri gelecek düşüncesi. Arkasından isyanım onunla günlerdir telefonda konuşmadığım gerçeği.......
Ben babaannem , dedem , halam ve diğer kayıplarımızda ölümün tam olarak ne olduğunu anlamamışım .