28 Mart 2011

ANADOLUNUN KAYIP ŞARKILARI




Yönetmen Nezih Ünen' in amacı 2002 yılında tüm ülkeyi dolaşarak anadoluda modernize edebileceği türküler bulmaktı. Çıktığı yolculuk sonunda kendisinide şaşırtan bi zenginlikle karşılaşmasından dolayı yönetmen 2005 yılında daha geniş bir kadroyla tekrar anadolu yollarına düşer.

Ben filmi izlerken mest oldum , heycanlandım  , gururlandım , hüzünlendim ve içimden tüm anadoluyu gezmek geldi hatta bunu şimdiye karar yapamamanın hüznü doldu içime.Film dediysem senaryo falan yok anadolu halkı söylüyor ve oynuyor herşey orjinal bozulmamış bu kültür zenginliği bizden başka hangi ülkede var merak ediyorum. Bu topraklar üzerinde devlet isimleri değişsede kültürler  hep aynı kalır.

Filmdeki bazı anlatıcılardan alıntılar.

''Yüzyılların verdiği  erezyonla kültürler aşınmış ortada pek bişey kalmamış , ama insanların dillerinde türkülerinde manilerinde masallarında bunlar yaşıyor evler çürümüş kaleler yıkılmış ama insanlar yıkılmamış , insanlar kendi kültürlerini dillerini dilden dile aktarmışlar.''

''Gel ne olursan ol yinede gel. İster kafir ol ister ateşe tap , ister puta. Nasılsan öle gel. Bu dergah umut dergahı umutsuzluk değil . Kim olursan ol öle gel. '' Nerelisin '' diye sordum ona şakacı bir gülüşle dediki bana ''Benim Yarım Türkistanlı Yarım Ferganalı Yarım Sudan Topraktan , Yarım Candan Gönülden , Yarım Deniz Yarım Baştan Başa İnci '' . ''Arkadaş olalım ozaman Yabancı değil akrabayız'' dedim. Gülümseyerek dediki '' Ben Akrabamla Yabancıyı .Tanıdıkla tanımadığımı ayırt etmiyorum''. Sen bensin, bende senim işte .Öyleyse bu kavga niye ?