27 Mart 2012

AYŞE KULİN'E MERHABA



Başlıktaki gibi bu kitaplarla Ayşe Kulin okumaya  merhaba diyorum ve onun dünyasına adım atıyorum. Sanırım bundan sonra uzun süre Türk yazarları okuyacağım bunun nedeni de buaralar Türk yazarların kitaplarından aldığım tadı yabancı yazarlarda bulamamam. Kitapları kitapyurdundan aldım bu üçüncü alışverişim ve üçündede sorun yaşamadım aşağıdakilerde magnetli mini kitap ayraçları hariç hediye geldi ayraçları 6tl ye aldım çünkü bunlar sayesinde kargom bedavaya geldi kitapların tanesi 11,23 magnetle birlikte toplam 28,46 gibi bir ücrete 2 günde kargom elimde oldu.Cafe Crown göndermeleride çok hoş bir ayrıntı olmuş :)




18 Mart 2012

AŞK

Yaklaşık 3 ay önce okudum Aşkı yani kitap basıldıktan nerdeyse 3 yıl sonra popüler ve çok satan kitaplara, filmlere karşı hep bir ön yargım oldu. Bu kitapda onlar arasındaydı aradan bu kadar zaman  geçince artık okuyabilirim diye düşündüm, açıkcası ben beğendim bunuda Mevlana ve Şems dostluğu ve Tasavvufla ile ilgili başka bir kitap okumayışıma bağlıyorum, aslında bu alanda okumak istediğim ilk kitap Sinan Yağmurdan Aşkın Gözyaşlarıydı neyse kısmette önce Aşkı okumak varmış.

Başlarda Amerikalı bir ev kadınının ağzından Mevlanayı dinleyeceğimi sandım ve biraz garipsedim bu durumu daha sonra başka bir karakter çıktı ortaya ve olayların akışı değişti . Herşey bi tarafa ben bu iki karakteri geçip asıl Mevlana ve Şemsin hikayesinde kayboldum Elif Şafak kesinlikle bu konuda çok şey okumuş ve araştırmış . Sürekli kitapla ilgili notlar aldım  ve sıksık düşündüğüm şey aslında Mevlanayı Mevlana yapan gerçeğin Şems olduğuydu.

İnsanların hakkında ne düşüneceğini umursamadan yaşayan Şems Mevlanayıda bu yola sevk eder ve Şems den sonra Mevlana artık eskisi gibi değildir. Onları birbirine bağlayan sadece gönüllerinde  yaşayan herşeyden arınmış olan Allah aşkıdır.  Anlatacak çok şey var kitapla ilgili ama bence bu kitap kesinlikle okunmalı okuduğum ilk Elif Şafak kitabı iyikide bu kitapla tanıdım kendisini zira Bit Palası okudum Aşk tan sonra ve yarım bıraktım. Elif Şafak en ufak ayrıntıyı atlamayan hatta bazen çok fazla ayrıntıya giren ve belliki çok araştıran bir yazar Bit Palasıda bu yüzden yarım bıraktım ayrıntılar ve derinlikler beni biraz yordu. Aslında kitapla ilgili anlatılacak en güzel şey benim beğendiğim ve altını çizdiğim cümleler.

''Birinin ağzından bal gibi dökülen söz, bir başkasının kulağına zehir gibi gelebilir.Halbuki Allah söze değil niyete bakar.''

''Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını? ''
''Şahsen ben mahzun olmakta bir kusur görmüyordum. Aksine ,riyave otun insanları mutlu eder,hakikatleri bilmek ise ağırlaştırıp hüzünlendirirdi.Şu hayatta daha çok şey bilen insanlar daha durgun daha dingin olur.''
''Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne de layıkıyla sevebilirsin.''

''Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir''

''Yaradanın gökyüzünde tepede bir yerlerde olduğunu sanırlar .Kimileri de Onu Mekkede Medinede arar! Ya da mahalle camisinde ! Allah bir mekana sıgarmı? Ne gaflet ! O tek bir yerdedir ancak:Aşıkların gönüllerinde.
Ne yer ne gök kucaklayabilirbeni.Ancak ve ancak inanan kullarımın yüreğine sığabilirim.''


15 Mart 2012

BİZDE SON DURUMLAR

Blogumdan uzun süre ayrı kaldım son 4 aydır bunun nedeni tamamen internetsizlik şimdilik bu sorunu Turkcell Vınn ile çözdük. Doğum nedeniyle Ankaraya geldiğimden bir süredir eşimdende uzak kalmıştım o İzmirde ben Ankarada bir müddet görüşemedik nihayet geçen perşembe akşamı geldi. Genelde kışları  Ankarada geçirdiğimizden internet bizim için hep sorun oldu kullanmadan aylarca internet faturası ve ev telefonu ödedik  aslında çokda internet bağımlısı insanlar değiliz heleki bebek olduktan sonra benim internete girmem mucize olur herhalde bi dönem . Neticede eşim sağolsun yanıma gelirken bana Turkcell Vınn almış biraz oyalanıp kafa dağıtmam için evdeki interneti ve ev telefonunuda kapattırmış nihayet hayatımızdan 2 adet fatura eksildi :))))

Gelelim en önemli ve asıl konumuza bebeğimin ve benim sağlığımız çok şükür iyi pazar günü 33 haftamız bitti şuanda 34 içerisindeyiz yani doğum için sadece 1,5 ayımız kaldı .Görünen doğum tarihi 29 nisan kısmetse normal doğum istiyorum şuan için aksi bir sağlık sorunum yok . Cuma günü doktora gittiğimizde bebeğimin kilosu 1.800 gr boyuda 40 cm di sanırım minik bir bebek olucak :)

Bebeğimizin adına eşimle ilk tanıştığımız zamanlar karar vermiştik  yaklaşık 4,5 yıl önce yani isimler hep belliydi erkek olursa Mehmet Kemal kız olursa Zehra isimlerde hiç tereddüt etmedik hiçte kafa yormadık . Bu durumda bebişimiz adı Mehmet Kemal isminin hikayesi klasik aslında eşim babasının adını koymak istedi Mehmet benimde sevdiğim bir isim hiç itirazım olmadı Kemal de Mustafa Kemalden geliyor bi nemzede olsa Atatürkten bi esinti olsun istedik ve bence Mehmedin yanınada çok yakıştı Kemal .

Blogumla ilgili bazı içerik değişiklikleri yapıcam mecburen şimdiye kadar hep kitap ve film tanıtan bir blog oldum, aslında blogum kendi adımı taşıyor benim hayatım ve benim renklerimi içermeside lazım diye düşündüm hayatımdaki en önemli değişiklik Mehmet Kemalim bundan sonra blogumun çoğunu kaplıycak ama kitap okumaya tam gaz devam tanıtacağım bir kitap daha var ve yarım bırakılmış kitaplarla ilgili bir yazımda olucak hamilelik dönemi çok fazla kitabı okuyup yarım bıraktım sanırım hormonlarla alakalı bir durum ,bir kaç tanede bebek alışverişi ile ilgili post olucak belki anne adaylarına faydam dokunur yada onlardan faydalı öneriler alırım .

Yazımı bitirirken birde video eklemek istiyorum , sol tarafıma yatıp dinlendiğim bir vakit bebeğimin hareketlerini kameraya çektim telefonumla öylesine çektiğim bir görüntü güzelde yakalamışım, aslında görüntüde sol tarafıma yatıyorum ve bacaklarımın arasında sarı bir yastık var bir an üstümü başımı pek düzeltmeden çektim ve üzerimdeki tişörtün içerisinde atletim çizgi çizgi toplanmış yani görüntü sizi yanıltmasın gayet normal bir göbeğim var :)

LEYLANIN EVİ

Yazarı kadar naif bir kitap Leylanın Evi nedense Zülfü Livaneli denince aklıma ilk gelen kelime ''naif'' oluyor . Pırıl pırıl tertemiz bir hikaye Leylanın Evi , kitap 3 karakter üzerine kurulmuş. Tam bir İstanbul hanımefendisi olan Leyla, Leylanın yaşadığı yalının eski hizmetkarlarının oğlu Yusuf ve Yusuf'un sevgilisi Rukiye.

Leyla yaşadığı yalıdan hiç ayrılmamış İstanbulun diğer yüzünü görmeden iyi bir eğitimle yetişmiş bir bayandır .Yaşamının son demlerine geldiği bir dönemde yalısından bir şekilde çıkarılır, evinden hiç ayrılmamış Leyla ne yapacağını bilemez bir haldeyken ona Cihangirin ara sokaklarında yaşayan ve Leylanın elinde büyümüş olan yalının eski hizetkarlarından birinin oğlu olan gazateci Yusuf sahip çıkar. Yusuf Leylayı evine götürür fakat Yusufun sevgili Almancı Rukiye bu işten pek memnun kalmaz işte asıl hikayede bundan sonra başlar . Üç farklı hayat Cihangirde bir evde buluşur ve hepsininde hayatı değişir.


Okuduğum üçüncü Zülfü Livaneli kitabı Mutluluk, Engereğin Gözündeki Kamaşma ve Leylanın Evi üçüde birbirinden güzel ve ayrı bir haz veriyor insana her kitabı mutlaka okunmalı ,kalemine yüreğine sağlık Zülfi Livaneli.

LEYLEKLERİN UÇUŞU

Okuma listeme bloglar aracılığı ile girmiş bir kitap Leyleklerin Uçuşu yazarın okuduğum ilk kitabı. Konusu başlarda  güzel ve heyecan verici bilmem polisiye pek sevmediğimden bilmem kitabın başında olayları çözdüğümden kitap beni pek sarmadı kısa sürede okudum fakat çok da heyecanlanmadım meraklanmadım .

Kitaptaki baş karakter Louise ne bir dedektif nede bir polis ama işleri hep tıkırında giderek olayları çözüyor, tamam göç eden leylekler üzerinden kaçakçılık yapmak orjinal bir fikir bide buna organ kaçakçılığı falan ekleniyor ama ben sevemedim bu kitabı okudum gitti çok fazla aklımı meşgul etmedi etkisinde kalmadım ama bu tamamen benim polisiye sevmememle alakalı olabilir kitabın beğeneni çok bu tarz sevenler eminim beğeneceklerdir.