17 Kasım 2015

GEYİKLER VE LANETLER - MURATHAN MUNGAN

Zamanı bilinmez ama  göçerlikten  konarlığa geçiş , yeri bilinmez ama doğu kokar buram buram. 

Ne zamanı önemli ne yeri insanoğlunun zayıflığı , yeri gelip yıkıcılığı ve sonunda peşini bırakmayan lanetleri . 

Masal tadında tadı doğu gibi bol baharatlı bir tiyatro eseri  , Mahmud ile Yezida gibi uzun yıllar tadı  hep damağımda kalacak bir eser.




Doğuda bellekleri kaplayan kum fırtınalarında her şey unutulur , ve her şeye yeniden başlanır. İnsanlar ve olaylar hep aynıdır. Her şey zamana asılı kalır. İnsan bunu öldüğünde anlar. İlkin zevkleri,sonra tutkuları ,sonra umutları ve en son korkuları ölür insanın. O zaman bizde ölürüz . Öldüğümüzü anlamadan ölürüz .Yaşadığımızı da anlamamışızdır zaten. Usul usul ölürüz ; azar azar yaşar, usul usul ölürüz.


Neleri hatırlıyorsun şimdi etin zamanından daha uzun olan kemiğin zamanında?

Dağın başındaki bulut , ovanın düzünde yapışkan bir nem olur, ıslanır, bulaşır başkalarnın ellerine.

Erkekliğin gövdesine haram edilmiş rahmin derin boşluğunu istersin. Erkek dediğin yüreğinde taşırmış kendi rahmini.


Cudana - Babasızlığın asi etti seni 
Öksüzlüğün yılan kuyusuna çevirdi kalbini 
Yalnızlığın dolambaçlarında yalnızca fitneye çalışır oldu aklın
Ağzından çıkan her söz yüreğinin kiriyle islenir olmuş senin