28 Aralık 2012

2012 NASIL GEÇTİ

2012 ' nin ilk 4 ayı son fotoda görüldüğü üzere karnı burnunda geçti :)






2012'nin 8 ayıda anne olarak geçti :)




2012 de  anne olduktan 6 gün sonra 3.kez teyze  oldum.



2012 benim için çok güzel ve özel bir yıldı umarım 2013 de böyle geçer 2013 den beklentim sağlık sağlık sağlık insan anne olunca bunun kıymetini daha çok biliyor, tabi bide bol gezmeli eğlenceli huzurlu bir yıl olsun efendim :)

22 Aralık 2012

KUMRAL ADA / MAVİ TUNA - BUKET UZUNER

Ahhh Aras Ahhh. Bu kitabı okuyanlar benim ne demek istediğimi çok iyi anlarlar okumayanlar içinde fazla bilgi vermiyorum kitap hakkında. 

Buket Uzuner' in okuduğum ilk kitabı , aslında evde Balık İzlerinin Sesi kitabı var ama bir türlü ona sıra gelmedi ki okuyayım . Ben bir yazarın kitabını ilk defa okurken  biraz tedirgin oluyorum. Yeni biriyle tanışmak sohbet etmek gibi ,yazarın diline uslubuna alışmak biraz zaman alıyor. Birbirimize alışmamız 50. sayfayı buldu sonrada kitap elimden düşmedi desem yalan olmaz . Kitap 500 sayfa ben 19 günde okudum benim gibi bebekli bir insan için iyi bir süre ama çok daha kısa sürede okunabilecek bir kitap.

Gelelim kitaba fazla ayrıntıya girmeyeceğim henüz okumamış olanlar için Tuna ,Ada ve Aras çocukluk arkadaşıdır. Tuna ve Aras kardeştirdiler hani ahh Aras ahh demiştim ya işte Aras zeki,başarılı,azimli ve çok yakışıklıdır Tuna biraz geri planda kalan romantik sakin bir tiptir ,  Ada ise ünlü bir anne babanın özgüveni yüksek etrafındaki herkesi etkisi altına kalan bir kızıdır.

Kitapta bu üçünün çocuklukları yani sıra Tuna' nın 30 lu yaşlarında romantikliği ,yaşayamadıkları ,farklı bir dünya hayali , korkuları ve kaybettikleri  yüzünden yaşadığı  iç savaşda yer alır. Ben çok beğendim yazar çok güçlü karakterler kurmuş aslında kadın bir yazar olarak bir erkek gözünden yazmış kitabı . Ayşe Kulin için aklıma ilk gelen şey dilinin sadeliği ise Buket Uzuner içinde karakter kurmadaki başarısından bahsederim herhalde. Aslında bu 3 karakterin haricinde bir çok karakter de var kitapta hepsinin altını doldurmuş yazar , ben okumak için çok geç kaldım siz de geç kalmayın hemen okuyun efendim.

İyi Okumalar :)


15 Aralık 2012

2013 DE ALINIP OKUNACAK KİTAP LİSTESİ


1- Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali

2- Yeşil Peri Gecesi - Ayfer Tunç

3- Kapak Kızı - Ayfer Tunç

4- Hanene Ay Doğacak - Şebnem İşigüzel

5- Kirpiklerimin Gölgesi - Şebnem İşigüzel

6- Hrant - Tuba Çandar

7- Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar

8- La&Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu

9- Açlık - Knut Hamsun

10- Memleketimden İnsan Manzaraları - Nazım Hikmet

11- Kara Kitap - Orhan Pamuk

12- Mesnevi - Mevlana

13- Hobbit - J.R.R. Tolkien

14- Dublörün Dilemması - Murat Menteş

15- Kinyas ve Kayra - Hakan Günday

16- Ay Hırsızı - Sunay Akın

17- Beyoğlu Rapsodisi - Ahmet Ümit

18- Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan

19- Binboğalar Efsanesi - Yaşar Kemal

20- Uyumsuz Defne Kaman Maceraları Su - Buket Uzuner

21- Üvercinka - Cemal Süreya

22- Bir Tereddütün Romanı - Peyami Safa

23-Her Temas İz Bırakır - Emrah Serbes

24- On Küçük Zenci - Agatha Christie

25- 

Yukarıdaki liste öncelikle kitap alışverişinde aklımda almam gereken kitaplar  varken başka kitaplara yönelmemden  oluştu. Bu listedeki kitapları 2013 de okusam yeter çünkü evde de okunmayı bekleyen bi 10 kadar kitabım var listeyi oluştururken genelde yeni yazarları tanımayı hedefledim ama bana illa okumalısın dediğiniz yazarlar ve kitaplar varsa lütfen yorum yazın bu yüzden 25. maddeyi boş bıraktım bi turlu oraya ekleyecek kitap bulamadım.

31 Ekim 2012

HAYAT - AYŞE KULİN


Hani Kulin ailesi ile Reşat Beyin ailesinin yolları kesişmişti ya işte Umut'un sonunda Ayşe dünyaya gelir.

Ayşe yani Ayşe Kulin  Hayat kitabında  kendini anlatır. 1941 ve 1964 yılları arasında ki çocukluk anıları, hızlı yaşanan gençlik yılları, okulunu eğitim hayatını, onda iz bırakan aile büyüklerini, hayatı ve memleketi-siyaseti anlama çabasını, aşkı , dünyayı ,sevgiyi anlatır  Ayşe Kulin bu kitabında .Soluksuz okudum çünkü güzel anlatıyor yazar kendi hayatını okadar içten anlatmış ki sürekli özeleştiride bulunmuş ama ben güçlü, delidolu ,yaşamayı seven bır kadın buldum bu kitapta yani Ayşe Kulin okumaya devam sırada serinin devamı Hüzün var. 

İyi Okumalar :)

02 Ekim 2012

TÜRKAN - AYŞE KULİN

Türkan Saylan ismini ilk defa 2004 de gazeteci Leyla Umar'dan duymuştum , bana Türkan Saylan'ı biliyor musun dedi tanımadığımı söyleyince de hayıflandı gençler tanımıyor onu diye.

Hani derler ya vatana millete hayırlı evlat olsun diye ,işte Türkan Saylan sonuna kadar bu yakıştırmayı haketmiş bir insan. Onun ülke için yaptıklarını biliyordum ama bu kitabı okuduktan sonra onun için vatana hizmet etmenin  , hastalarına şifa olmanın ne kadar önemli olduğunu  bir kez daha anladım.

Ayşe Kulin yine iyi bir iş çıkarmış usta kalemini konuşturmuş ama Türkan Saylan şiir gibi dantel gibi bir kadın çok çokkk güçlü bir insan bu ülke ne kadar şanslı böyle bir doktora böyle çağdaş bir cumhuriyet kadınına sahip olduğu için bu kitap okunmalı okutturulmalı Türkan Saylan adı unutturulmamalı. Kitaptaki son paragraf beni bitirdi gözlerim doldu hüzünlendim.

İyi Okumalar.

17 Eylül 2012

UMUT ( HAYAT AKAN BİR SUDUR ) - AYŞE KULİN

1928-1941 yılları arasına gelinmiştir artık Osmanlı  yıkılmış   Türkiye Cumhuriyeti vardır , bu değişimin Reşat Bey ve ailesi üzerindeki etkilerini anlatır Ayşe Kulin. Birde sürpriz vardır , hikayeye Kulin ailesi eklenir Reşat Bey 'in ailesi ile Kulin ailesinin yolları kesişir bir yerde.

Reşat Beyin ailesinde büyük değişiklikler olur kızlarının  değişen hayatı kalabalıklaşan konakla birlikte yine soluksuz okudum Umut'u .

Ayşe Kulin kesinlikle çok iyi bir dönem yazarı dili çok akıcı anlatımı sürükleyici sayfalar su gibi aktı  ben çookk güzel vakit geçirdim okumalarım esnasında her ne kadar araya oğlum girsede okumak için hep fırsat yarattım kendime bu kitapta şiddetle tavsiye edilir efendim .

İyi Okumalar :)

30 Temmuz 2012

MEHMET KEMAL 3 AYLIK


Tam tamına 3 ay geçti bu bebeği kucağıma alalı .Bir ara fotoğrafla ondaki değişimi göstermeliyim her geçen gün yüzü değişiyor hele hareketleri ve tepkilerindeki değişime yetişemiyorum örneğin ; eşimle gelinlik ve damatlıkla stüdyoda çekilen büyük bir resmimiz var  2 gün önce o resmin önünde durup oğlum anneye ve babaya bak dedim ikimize de bakıp aynı yukarıdaki resimde olduğu gibi güldü benim resmime bakıp atıldı heyecanlandı resmen al beni dedi , bugünde yine aynı resme baktık bu seferde babasına atıldı mızırdandı ona da beni al der gibiydi :)

Yine bir hafta önce o kucağımdaydı bende telefonda konuşuyordum bi yandan meme emiyor bi yandan etrafına bakınıyor derken bi baktım bi eliyle pipisini tutmuş kendide farkında değil öle tutmuş kalmış :)

Bu ay içerisinde daha sesli gülmeye başladı nerdeyse kahkahası ile boğulacak :)

Bazı geceler onu uyutmakta zorlandığımda eşime devrediyorum oda dizinde abuk sabuk pişpişliyerek 5 dk içinde uyutuyor eşşek sıpasını:)

Bu ayki kontrollerimizde kilomuz 7,200 kg boyumuzda 62,5 cm geldi evet diyete başlıyoruz :)

Geceleri saat 22:30 ile 24:00 arası herhangi bir saatte uyuyor artık gün içindeki yorgunluğuna ,hava sıcaklığına ve keyfine bağlı olarak bu saat değişiyor günün hangi saati uyanırsa uyansın muhakkak gülerek uyanıyor :)

Artık daha az emip daha çok uyuyor heleki serinlikte saatlerce uyuyor geceleri 1 kez emmek için uyanıyor en sevdiğim huyuda bu :)


Hızla kel kalmaya doğru gidiyoruz inanılmaz saçlı doğan oğlumun saçları dökülüyor :( sanırım bu dönemde görülen bişey bu..

Babasıyla ayrı bir aşk yaşıyor onla konuşur gibi uzun uzun bişeyler anlatıyor beni görüncede başlıyor mızlanmaya çünkü beni görünce meme aklına geliyor:)

Hergün saat 15:00 gibi banyosunu ediyor ve saat 19:00 ila 21:00 arasındada gezmeye çıkıyoruz akşamları alaçatıya gitmeyi tercih ediyoruz  oğlum annesi gibi çok seviyor orayı Alaçatı Orta Kahvede oturuyoruz biz bişeyler yeyip içerken oda ordaki dut ağacıan bakıp serinlikte uyuyor ayrıca alaçatının taş yollarında arabasında sallana sallana uyumayıda seviyor :)

Yalnız hala yalancı memeyi almıyor o yüzden sürekli elleri ağzında uykudan ellerini emerek uyanıyor :(

12 Temmuz 2012

AŞI OLDUK




Aşımızı olduk 1 koldan 2 bacaktan evet oğlum ağladı iğne vurulurken ama şükür çabuk sustu . Bu fotolar başka bir güne ait ağlarken bile çekiyoruz oğlanı :) Sağlık ocağı kontrolünde oğlum 6.930 gr geldi boyuda 61 cm bugünden tezi yok diyete başlıyoruz :) şaka bir yana maşallah bebeğime çok iyi gidiyoruz anne zayıf baba zayıf muhtemelen yürümeye başlayınca oda normal kilolu bir çocuk olucak.

11 Temmuz 2012

MEHMET KEMAL'DEN HABERLER 1


Oğlum 2 ay 1 hafta 4 günlük oldu,  zaman ne çabuk geçiyor sıksık ilk doğduğu günlerdeki resimlerine bakıyorum ve ne kadar küçük olduğuna inanamıyorum. Bugünlerde ise büyüdüğü zaman onun şimdiki hallerini ne kadar özleyeceğimi düşünüyorum , şuan tamamen bana bağlı muhtaç küçücük olmasına rağmen beni gördüğündeki sevinç herkes den ayrı bana meme için yaptığı nazlar mızıklanmaları çok özleyeceğim. Bazen biran önce büyüsede derdini anlatsa diyorum annelik böle bişeymiş meğer hem büyüsün hem büyümesin istiyorum.

Mehmet Kemal genel olarak sakin, güleryüzlü sorunsuz bir bebek (maşallah diyelim) . Saolsun annesini pek üzmüyor ee malum annesinin yardım edeni yok ailemden uzak yaşıyorum oda bunu biliyor ve annesini hiç üzmüyor. Yarın aşımız var yüreğim burkuluyor aklıma geldikçe  ,aşı olurken onu ben tutucam bu sefer geçen sefer annem tutmuştu artık alışmam lazım bu durumlara .

Hergün yeni yeni huylar ediniliyor mesela uzun zamandır elini emmeye çalışıyordu ilk zamanlar elini yumruk yapmak aklına gelmedi parmaklarının hepsini birden ağzına sokuyordu sonra yumruk yapıp ağzına sokmaya başladı elini 2 gündürde bir elini yumruk yapıp ağzına sokarken diğer elini yumruk yapıp öbürüne destek oluyor :)

Yalancı memeyi almıyor aslında çok istiyorum almasını çünkü sıksık tok olsada ellerin emmek için uyanıyor önce elini yüzünü kaşımak için suratına götürüyor şöle bir suratını ovalıyor sonra eli ağzına deyince emmeye çalışıyor bir kaç dakika böle sürüyor sonra uyanıyor ve direk beni görürse başlıyor mızıklamaya ama beni görmezse eliyle boğuşmaya devam ediyor.

Sabahları uyanınca ayrı bir neşeli oluyor ikimizin neşeli sesi evi inletiyor resmen gerçi gün içindede öyleyiz biz neşen hiç eksik olmasın oğlum sen hep gül annen hep yanında arkanda..

Oğlumun doğum kilosu 3.940 gr boyuda 51 cm ilk doktor kontrolüne 17 mayısta gittik yani oğlum 17 günlükken kilosu sadece 60 gr artmış ve 4000 gr olmuş buda o süre zarfında biraz zayıfladığını gösteriyordu genel olarak bu bebeklerde görülen bir durum  boyuda 2 cm artarak 53 cm olmuş.O süre zarfından sonrada oğlum genel olarak aylık 1 kilo civarında almaya başladı 22 hazirandaki kontrolünde 6.200 gr geldi.

Oğluşumla ilgili haberler şimdilik bu kadar bundan sonra daha sık ve kısa yazılar yazmayı düşünüyorum günün gerisinde kalmamalı anlatacaklarım çünkü günler gelip geçiyor bazı ayrıntılar unutuluyor ..

14 Haziran 2012

HOŞGELDİN MEHMET KEMAL VE 45 GÜNLÜK OLDUN


30.04.2012 Pazartesi günü 40 haftamız bitti bende doğuma dair herhangi bir belirti yok eşimle doğum başlasın diye yürüdük durduk ama bende tık yok. Saat 17:00 de doktor kontrolüne  gittik doktorum suni sancı ile doğumu başlattı 6 saatlik suni sancı sonrası açılma olmaması vs. sebeplerle sezeryana alındım ve saat 24:00 de oğlum Mehmet Kemal dünyaya geldi .O kadar yorgun ve şaşkındımki şimdi düşündükçe onun gözüme en özel  göründüğü anın o an olduğunu bile anlayamadım. Anneliğin ne demek olduğunu anlatamam sadece onun yüzünü görmeden geçirdiğin dakikalarda bile aklından çıkmayan bir düşünce, ondan başka herşeyin önemini ve değerini yitirdiği bir duygu.

23 Nisan 2012

HAMİLELİKTE 40.HAFTA

Evetttt hamilelikte sona ulaştık aslında güzel hatıralar olması adına her hafta kendimdeki ve bebeğimdeki değişiklikleri yazsaydım iyi olurdu  ama olmadı işte . Bu yazıyı hazırlamayıda aklıma getiren sevgili blogger ve twitter arkadaşım ayça oldu kendisi şuanki durumunu (muzu) okadar güzel anlatmışki hemen bende yazayım dedim. Sona yaklaştık pazar günü yani 29.04.2012 günü 40.haftamız bitiyor istatistiklere  ve aile kadınlarımızın genlerine göre bebeğimin ogün gelme ihtimali yüksek . Dün doktor kontrolümüz vardı herşey yolunda en son bebeğim 3300 gr ve 51 cm boyuna ulaşmış eşim 53 cm olarak duymuş kardeşim 51,5 cm olarak duymuş doktordan ben o an bebeğimin yüzünü incelediğimden ve heyecandan boyunun ne kadar olduğunu duymadım uzunnn bir aradan sonra yüzünü net gördüm hiç bir ayrıntıyı kaçırmamak adına doktorumu hiç dinlemedim desem yeridir :))))

Ayçanında dediği gibi doğumdan önceki son yazımdır buda benim . İnşallah bir dahaki yazımda size güzel haberler, bebeğimin fotosu ve doğum hikayemizle merhaba diyeceğim.Bu süre muhtemelen mayıs sonu olucak bu arada ankaradan izmire dönmüş oluruz uzunnn bir aradan sonra evime alışmış bebeğime alışmış olurum inşallah bebeğim müsade ettiği sürece paylaşmaya devam ediceğim beni takip etmeye devam edin efenimmmm :))))) 

Muhtemelen bebeğimin güzel haberini twitter dan paylaşırım  twitter adresim budur  yani isterseniz beni oradan da takip de edebilirsiniz şimdilik hoşçakalınnnnnn :))))

14 Nisan 2012

VEDA( ESİR ŞEHİRDE BİR KONAK ) - AYŞE KULİN

Ahhh yine geç kalınmış bir kitap ve geç tanınmış bir yazar. Yok yok ben uzun bir süre hatta mümkünse bütün Türk yazarlar bitene kadar yabancı yazar okumak istemiyorum :) 

Ne kadar acılarla, ayrılıklarla, başarılarla, yıkımlarla dolu bir geçmişimiz var . Ayşe Kulinde bu kitabında 1918-1924 yılları arasında yaşanan , ülkeyi saran işgali anlatıyor , aslında o İstanbul' da bir konaktan anlatıyor bunları ahhhh ne güzelde anlatmış Mehpare ile Kemal in aşk hikayesini beni en çok etkileyen onlardı , onların yerine kendimi koydukça gözlerim doldu hep. Osmanlıda son Maliye Nazırı Ahmet Reşat eşi Behice kızları Leman,Suat , Ahmet Reşat' ın teyzesi Sultan Hanım yine Ahmet Reşat'ın yeğeni Kemal , uzak ve fakir bir akraba Mehpare aynı konakta yaşarlar işgalin değiştirdiği hayatlara sahiptirler hepsi . Ayşe Kulin kesinlikle sıkmayan çok akıcı bir dille anlatmış kitabı şuanda gün gibi bütün karakterle ve hikayeleri gözümün önünde.

Ben çok beğendim kitabı heleki karnı burnunda heyecan içinde bir anne adayının bir nebze olsun kafasını dağıttıysa siz düşünün artık kitabın akıcılığını . Ben kesinlikle şuna inanıyorum benim en zor ve heyecanlı dönemlerimde bana en iyi yarenliği hep kitaplar yapmışlardır hayatımda hep olsunlar bebeğimden fırsat buldukça hep okuyacağım hep okuyacağım ben şimdi serinin ikinci kitabı Umut( Hayat Akan bir Sudur)' a başlıyorum umarım Mehmet Kemalim doğmadan onuda arada çıkarırım :)

38.HAFTA BİTERKEN

Pazar günü yani yarın 38. hafta bitip 39. haftaya giriyoruz yani sona yaklaştık. Dün doktor kontrolümüz vardı Mehmet Kemal 3 kg civarı olmuş boyuda 49 cm herşey yolunda suyumuzda iyi fakat doktorumuz beklenilen doğumun önümüzdeki hafta sonu olabileceğini söyledi yani 39. hafta biterken, aslında heranda gerçekleşebilir doğum başlarsa durdurmayız dedi . Ben tabi böle birşey beklemiyordum gününü dolduracağını düşünüyordum hep ama şuanda da kesin bir şey yok içimden bir his sanki 23 nisanda doğacak bebeğim diyor ama kısmet bakalım. Hazırlıklar nerdeyse bitmek üzere annem saolsun sürekli bir şeyler yapıyor şimdi bebek yatağı için yapmaya çalıştığı cibinliği bitirmek üzere :) Aslında eklemek istediğim bir sürü fotoğraf var kendim 2 tane bebek battaniyesi ve bir kaç kazak  ördüm,  annemin ördüğü yelekler,patikler çok güzel şeyler var ama hiç enerjim yok bunları çekip buraya eklemeye sanırım kendi evime dönüp düzenimi kurduktan sonra yapıcam bu dediklerimi .

Şuanda uzun bir aradan sonra ilk defa evde yalnız kaldım sessizliğin tadını çıkarıyorum televizyonu bile açmadım fincanımda ıhlamurum ,dışarıda yağmurlu bir hava belki Mehmedim doğana kadar geçireceğim en sakin günü geçiriyorum ...........

27 Mart 2012

AYŞE KULİN'E MERHABA



Başlıktaki gibi bu kitaplarla Ayşe Kulin okumaya  merhaba diyorum ve onun dünyasına adım atıyorum. Sanırım bundan sonra uzun süre Türk yazarları okuyacağım bunun nedeni de buaralar Türk yazarların kitaplarından aldığım tadı yabancı yazarlarda bulamamam. Kitapları kitapyurdundan aldım bu üçüncü alışverişim ve üçündede sorun yaşamadım aşağıdakilerde magnetli mini kitap ayraçları hariç hediye geldi ayraçları 6tl ye aldım çünkü bunlar sayesinde kargom bedavaya geldi kitapların tanesi 11,23 magnetle birlikte toplam 28,46 gibi bir ücrete 2 günde kargom elimde oldu.Cafe Crown göndermeleride çok hoş bir ayrıntı olmuş :)




18 Mart 2012

AŞK

Yaklaşık 3 ay önce okudum Aşkı yani kitap basıldıktan nerdeyse 3 yıl sonra popüler ve çok satan kitaplara, filmlere karşı hep bir ön yargım oldu. Bu kitapda onlar arasındaydı aradan bu kadar zaman  geçince artık okuyabilirim diye düşündüm, açıkcası ben beğendim bunuda Mevlana ve Şems dostluğu ve Tasavvufla ile ilgili başka bir kitap okumayışıma bağlıyorum, aslında bu alanda okumak istediğim ilk kitap Sinan Yağmurdan Aşkın Gözyaşlarıydı neyse kısmette önce Aşkı okumak varmış.

Başlarda Amerikalı bir ev kadınının ağzından Mevlanayı dinleyeceğimi sandım ve biraz garipsedim bu durumu daha sonra başka bir karakter çıktı ortaya ve olayların akışı değişti . Herşey bi tarafa ben bu iki karakteri geçip asıl Mevlana ve Şemsin hikayesinde kayboldum Elif Şafak kesinlikle bu konuda çok şey okumuş ve araştırmış . Sürekli kitapla ilgili notlar aldım  ve sıksık düşündüğüm şey aslında Mevlanayı Mevlana yapan gerçeğin Şems olduğuydu.

İnsanların hakkında ne düşüneceğini umursamadan yaşayan Şems Mevlanayıda bu yola sevk eder ve Şems den sonra Mevlana artık eskisi gibi değildir. Onları birbirine bağlayan sadece gönüllerinde  yaşayan herşeyden arınmış olan Allah aşkıdır.  Anlatacak çok şey var kitapla ilgili ama bence bu kitap kesinlikle okunmalı okuduğum ilk Elif Şafak kitabı iyikide bu kitapla tanıdım kendisini zira Bit Palası okudum Aşk tan sonra ve yarım bıraktım. Elif Şafak en ufak ayrıntıyı atlamayan hatta bazen çok fazla ayrıntıya giren ve belliki çok araştıran bir yazar Bit Palasıda bu yüzden yarım bıraktım ayrıntılar ve derinlikler beni biraz yordu. Aslında kitapla ilgili anlatılacak en güzel şey benim beğendiğim ve altını çizdiğim cümleler.

''Birinin ağzından bal gibi dökülen söz, bir başkasının kulağına zehir gibi gelebilir.Halbuki Allah söze değil niyete bakar.''

''Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını? ''
''Şahsen ben mahzun olmakta bir kusur görmüyordum. Aksine ,riyave otun insanları mutlu eder,hakikatleri bilmek ise ağırlaştırıp hüzünlendirirdi.Şu hayatta daha çok şey bilen insanlar daha durgun daha dingin olur.''
''Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne de layıkıyla sevebilirsin.''

''Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir''

''Yaradanın gökyüzünde tepede bir yerlerde olduğunu sanırlar .Kimileri de Onu Mekkede Medinede arar! Ya da mahalle camisinde ! Allah bir mekana sıgarmı? Ne gaflet ! O tek bir yerdedir ancak:Aşıkların gönüllerinde.
Ne yer ne gök kucaklayabilirbeni.Ancak ve ancak inanan kullarımın yüreğine sığabilirim.''


15 Mart 2012

BİZDE SON DURUMLAR

Blogumdan uzun süre ayrı kaldım son 4 aydır bunun nedeni tamamen internetsizlik şimdilik bu sorunu Turkcell Vınn ile çözdük. Doğum nedeniyle Ankaraya geldiğimden bir süredir eşimdende uzak kalmıştım o İzmirde ben Ankarada bir müddet görüşemedik nihayet geçen perşembe akşamı geldi. Genelde kışları  Ankarada geçirdiğimizden internet bizim için hep sorun oldu kullanmadan aylarca internet faturası ve ev telefonu ödedik  aslında çokda internet bağımlısı insanlar değiliz heleki bebek olduktan sonra benim internete girmem mucize olur herhalde bi dönem . Neticede eşim sağolsun yanıma gelirken bana Turkcell Vınn almış biraz oyalanıp kafa dağıtmam için evdeki interneti ve ev telefonunuda kapattırmış nihayet hayatımızdan 2 adet fatura eksildi :))))

Gelelim en önemli ve asıl konumuza bebeğimin ve benim sağlığımız çok şükür iyi pazar günü 33 haftamız bitti şuanda 34 içerisindeyiz yani doğum için sadece 1,5 ayımız kaldı .Görünen doğum tarihi 29 nisan kısmetse normal doğum istiyorum şuan için aksi bir sağlık sorunum yok . Cuma günü doktora gittiğimizde bebeğimin kilosu 1.800 gr boyuda 40 cm di sanırım minik bir bebek olucak :)

Bebeğimizin adına eşimle ilk tanıştığımız zamanlar karar vermiştik  yaklaşık 4,5 yıl önce yani isimler hep belliydi erkek olursa Mehmet Kemal kız olursa Zehra isimlerde hiç tereddüt etmedik hiçte kafa yormadık . Bu durumda bebişimiz adı Mehmet Kemal isminin hikayesi klasik aslında eşim babasının adını koymak istedi Mehmet benimde sevdiğim bir isim hiç itirazım olmadı Kemal de Mustafa Kemalden geliyor bi nemzede olsa Atatürkten bi esinti olsun istedik ve bence Mehmedin yanınada çok yakıştı Kemal .

Blogumla ilgili bazı içerik değişiklikleri yapıcam mecburen şimdiye kadar hep kitap ve film tanıtan bir blog oldum, aslında blogum kendi adımı taşıyor benim hayatım ve benim renklerimi içermeside lazım diye düşündüm hayatımdaki en önemli değişiklik Mehmet Kemalim bundan sonra blogumun çoğunu kaplıycak ama kitap okumaya tam gaz devam tanıtacağım bir kitap daha var ve yarım bırakılmış kitaplarla ilgili bir yazımda olucak hamilelik dönemi çok fazla kitabı okuyup yarım bıraktım sanırım hormonlarla alakalı bir durum ,bir kaç tanede bebek alışverişi ile ilgili post olucak belki anne adaylarına faydam dokunur yada onlardan faydalı öneriler alırım .

Yazımı bitirirken birde video eklemek istiyorum , sol tarafıma yatıp dinlendiğim bir vakit bebeğimin hareketlerini kameraya çektim telefonumla öylesine çektiğim bir görüntü güzelde yakalamışım, aslında görüntüde sol tarafıma yatıyorum ve bacaklarımın arasında sarı bir yastık var bir an üstümü başımı pek düzeltmeden çektim ve üzerimdeki tişörtün içerisinde atletim çizgi çizgi toplanmış yani görüntü sizi yanıltmasın gayet normal bir göbeğim var :)

LEYLANIN EVİ

Yazarı kadar naif bir kitap Leylanın Evi nedense Zülfü Livaneli denince aklıma ilk gelen kelime ''naif'' oluyor . Pırıl pırıl tertemiz bir hikaye Leylanın Evi , kitap 3 karakter üzerine kurulmuş. Tam bir İstanbul hanımefendisi olan Leyla, Leylanın yaşadığı yalının eski hizmetkarlarının oğlu Yusuf ve Yusuf'un sevgilisi Rukiye.

Leyla yaşadığı yalıdan hiç ayrılmamış İstanbulun diğer yüzünü görmeden iyi bir eğitimle yetişmiş bir bayandır .Yaşamının son demlerine geldiği bir dönemde yalısından bir şekilde çıkarılır, evinden hiç ayrılmamış Leyla ne yapacağını bilemez bir haldeyken ona Cihangirin ara sokaklarında yaşayan ve Leylanın elinde büyümüş olan yalının eski hizetkarlarından birinin oğlu olan gazateci Yusuf sahip çıkar. Yusuf Leylayı evine götürür fakat Yusufun sevgili Almancı Rukiye bu işten pek memnun kalmaz işte asıl hikayede bundan sonra başlar . Üç farklı hayat Cihangirde bir evde buluşur ve hepsininde hayatı değişir.


Okuduğum üçüncü Zülfü Livaneli kitabı Mutluluk, Engereğin Gözündeki Kamaşma ve Leylanın Evi üçüde birbirinden güzel ve ayrı bir haz veriyor insana her kitabı mutlaka okunmalı ,kalemine yüreğine sağlık Zülfi Livaneli.

LEYLEKLERİN UÇUŞU

Okuma listeme bloglar aracılığı ile girmiş bir kitap Leyleklerin Uçuşu yazarın okuduğum ilk kitabı. Konusu başlarda  güzel ve heyecan verici bilmem polisiye pek sevmediğimden bilmem kitabın başında olayları çözdüğümden kitap beni pek sarmadı kısa sürede okudum fakat çok da heyecanlanmadım meraklanmadım .

Kitaptaki baş karakter Louise ne bir dedektif nede bir polis ama işleri hep tıkırında giderek olayları çözüyor, tamam göç eden leylekler üzerinden kaçakçılık yapmak orjinal bir fikir bide buna organ kaçakçılığı falan ekleniyor ama ben sevemedim bu kitabı okudum gitti çok fazla aklımı meşgul etmedi etkisinde kalmadım ama bu tamamen benim polisiye sevmememle alakalı olabilir kitabın beğeneni çok bu tarz sevenler eminim beğeneceklerdir.

13 Ocak 2012

FELİCİANIN YOLCULUĞU

,Tesadüfen elime geçen bir kitap Felicia'nın Yolculuğu Ankaraya ailemin yanına gelirken hiç kitap getirmedim yanımda  bu yüzden kuzenlerimden topladığım ödünç kitaplar arasındaydı Felicia'nın Yolculuğu.

Okuma sırası bu kitaba gelince biraz tereddüt ettim beni sıkmasından çekindim açıkcası zaten ilk başlardada öle olucağını sandım fakat konu ilerledikçe merakım arttı ve yavaş yavaşda yazarın tarzına alıştım evet yazar ayrıntıya fazla girsede ustaca bu ayrıntılara bizi alıştırıyor.

Konu ilk başlarda İrlandada küçük bir kasabada geçiyor Felicia'nın hayatı çocukluk arkadaşı Johnny'nın İngiltereden kasabaya iki günlüğine gelmesi ile değişir . Johnny den hamile kalan Felicia'nın hayatı  Johnny'nin hiç bir telefon numarası ve adres vermeyerek kasabadan ayrılmasıyla birlikte altüst olur. Johnnyi bulmak için İngiltereye giden Felicia'nın bildiği tek şey  onun  çim biçme makinesi üreten bir fabrikada çalıştığıdır. Bu arama süresinde Felicia'nın karşısına çok ilginç biri çıkar işte yazarın ustalığını gösterdiği yerde bence bu karakteri anlattığı  kısımlardır ve yazar bu karakteri çok ustaca anlatır . Değişik bir psikolojiiye sahip bu karakter aslında Feliciaya yardım etmek ister gibi görünsede gerçek öle değildir ve olaylar çok farklı gelişir Felicia içinden son hiç bekllediğimiz gibi gelişmez.

İlk başlarda kitabı biraz basite aldım fakat git gide ilgim ve beğenim arttı yazar için İrlandanın yetiştirdiği en önemli yazarlardan biri olarak bahsediliyor . Kitap yönetmen Atom Egoyan tarafından filme çekilmiş ve 19. Uluslararası Film Festivali sırasında Nisan 2000 de sinemalarda gösterilmiş.

BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ

Yazarı okumaya ilk kitabı Uçurtma Avcısı ile başladım fakat kitap beni bi türlü sarmadı sonra şansımı bu kez Bin Muhteşem Güneşte denedim ve hayran kaldım kitaba.

Kitap su gibi aktı gitti bir çırpıda okudum ve çok beğendim gereksiz hiçbir ayrıntı, gereksiz bir cümle hatta bir kelime bile bulamadım kitapta.

Kitap Afganistan portresi içinde yaşamları özelliklede kadınları anlatıyor iki kadının kesişen yolları , birinin erken yaşta evlendirilmesi diğerininde savaşta kaybettiği ailesi ve sevdiği ile ayrılan yolları iki kadını hayatın bir yerinde buluşturur.

Kaybettikleri çocukları - aileleri bu iki kadın birbirinde bulurlar. Kitapta güçlü iki kadın vardır karşımızda yaşadığı zorluklara ve savaşa rağmen hayattan vazgeçmeyen iki kadın ayrıca kitap Afganistan tarihini ve yaşadığı iç savaşları çok güzel gözler önüne sergiliyor benim Afganistana ve oranın halkına bakış açım çok farklı bir boyuta ulaştı.

Bestseller kitapları ve yazarları okumayı pek sevmesemde bu kitap onlardan çok farklı birebir yaşanmış olaylar, güçlü ülkelerin diğerleri üzerindeki çıkar kavgaları , iç savaşlar, terör örgütleri , kadın hakları daha doğrusu kadına yapılan haksızlıklar ve gerçekleri barındırdığı için ben bu kitabı gönlümde farklı bir yere koydum . Uzun lafın kısası bence mutlaka okunması gereken bir kitap.