11 Mayıs 2011

KILIÇ YARASI GİBİ

19. yüzyıl sonları tabiki İstanbulda ve Şeyh Yusuf Efendinin düğünü ile başlar roman. Bu zaman dilimi ve İstanbuldan gidiyorum bu aralar  ama bu kitabı diğerlerinden ayıran özellik aşk daha doğrusu kadınlar . Şeyh Yusuf Efendi ile evlenen güzeller güzeli Mehpare Hanım ile onun Şeyh den sonraki eşi olacak olan Hikmet Beyin annesi her göreni kendine aşık eden Pariste yaşıyan Mihrişah Sultanın güzellikleri ana konular . İki kadının güzelliklerini kimse kıyaslayamaz çünkü kıyaslanacaklarını bildiklerinden asla birlikte yanyana gelmezler. .

Abdülhamit dönemi , padişah baskısı altında korku dolu bir halk , padişah kadar güçlü olan şeyhler , ülkenin gidişatı ve padişahtan memnun olmayan genç subayların Selanikte teşkilatlanması ve İttihat ve Terakki Cemiyetinin kuruluşu  , Bulgar ayaklanması , Şeyhin Allaha ve Mehpare hanıma olan aşkı ,  Mehpare Hanımının zevke olan  aşkı ,Mihrişah Sultanın kendi bedenine aşkı , Hikmet Beyin Mehpare Hanıma aşkı kitapta tarih ile yoğrularak anlatılıyor.Açıkcası tarihi zemin üzerine kurulu çok güzel bir kitap Kılıç Yarası Gibi.

Ahmet Altan sevdiğim yazarlardan biri olmasada böylesine güzel bir kitap yazdığı için edebiyata olan sevgimden dolayı kitabı kesinlikle tavsiye ederim yaklaşık 15 yıl önce okuduğum bu kitabı tekrar büyük bir zevkle okudum ayrıca kitap 1999 Yunus Nadi Roman Ödülüne sahip.

''Felsefe ,mükemmelin sırrını arar ve bulamaz. Bulamayacaklarını bilmenin öfkesi ve kalenderliği vardır bütün filozoflarda; olmayan bir şeyi aramanın şehvetini yaşar onlar. Felsefenin şehvetli çekiciliği olmayanı aramasındandır. Binlerce yıl aradılar ,ölümün kapılarına gelip durdular, eğer öbür dünya olsaydı mutlu filozoflara orada rastlayacaktık: aradıklarını buldukları için mutlu ve can sıkıcı olacaklardı ;ozaman onları dinlemeyecek, okumayacak, aşağılayacak ve sıkılacaktık. Bulamadıkları için şimdi yüceltiyoruz onları; mükemmeli bulamamaları bizi kutsuyor , yüceltiyor çünkü. Kendi eksikliğimize uyuyor hayatın eksikliği''.

''Anadolu hep öyledir oğlum,orası bu memleketin mezarlığıdır, bu vatanın çocuklarını alır başka diyarlarda öldürtür sonra Anadolu'ya gömüveririz, sonrada üstünü örtüp unuturuz''...

''Dünya bir imtihan yeridir Ragıp Bey,zamanla sen sınıfları geçtikçe ,imtihan da zorlaşır; çektiğin acı ,gördüğün dert artar ; kaç kişi bu dünyada bütün imtihanları geçip okulu bitirebilir ki..Kuldan sakladığını Allahtan saklayabilirmisin,o her şeyi görür, o hep bizimle beraberdir, çırılçıplak durur ruhumuz karşısında , bu bize güven verir ama ... Bazen insan Allahtan bile saklanmak ister ..Bunun günah olduğunu bile bile ..İşte imtihanı böyle zamanlarda kaybederiz''...

''Hakiki aşk kılıç yarası gibidir kapansada izi mutlaka kalır''..

İyi Okumalar....